Aç Kapıyı Bezirgân Başı

Bu oyun iki aşamada oynanır. Şarkılı oyun ve çekişme. Alana bir çizgi çizilir.
Şarkılı oyun başlamadan önce sayışma yapılır, iki çocuk seçilir, bunlar “Bezirgân” olurlar. Bezirgânlar, arkadaşlarına duyurmadan kendilerine birer ad takarlar. Örn. Biri al, öteki yeşil olur. (Aslan-kaplan,elma-armut vb. birbirine yakın başka adlar da takılabilir.)
Bezirgânlar, çizginin iki yanında olmak üzere, karşılıklı geçerler, el ele tutuşurlar; ellerini yukarı kaldırarak “kapı” yaparlar. Öteki çocuklar ( çizgiye koşut olarak ) tek sıra biçiminde dizilirler; bunlar “kervan” olurlar.
Kervancılar, “aç kapıyı bezirgan başı” şarkısını söyleyerek “kapı”dan geçmeye başlarlar. Şarkının son dizesi, “arkamdaki yadigâr olsun, yadigâr olsun” söylendikten sonra, hangi çocuk “kapıda” içinde kalmışsa o çocuk bezirgânlar tarafından ( kollar arasında tutularak ) tutsak alınır.


Bezirgânlar, “tutsak”ın kulağına sorar: “al mı ?,yeşil mi?” Tutsak da fısıltıyla yanıtlar:”al” derse, adı “al” olan bezirgânın arkasına, “yeşil” derse, adı “yeşil” olanın arkasına geçer; belinden tutar, bekler.
Oyun şarkılı olarak yeniden başlar ve bir çocuk kalıncaya kadar aynı kurallarla sürer. Bezirgânlar son çocuğu da aynı yöntemle tutsak alırlar; tutunca, “bir sıçan” derler, salıverirler; çocuk”al” kümesinin çevresini koşarak dolaşır, gelip kapıya girer. Bezirgânlar bu kez “iki sıçan” derler, salıverirler; çocuk “yeşil” kümesinin çevresini koşarak dolaşır, gelip kapıya girer; bezirgânlar “üç sıçan” derler ve çocuğu bu kez salıvermezler; “al mı ?…yeşil mi ?” diye ona da sorarlar. Çocuk ne yanıt verirse, o bezirgânın arkasına geçer.

Burada oyunun çekişme aşaması başlar. “al” ile “yeşil” çizginin iki yakasında karşılıklı olarak durur, birbirlerinin ellerinden sıkı sıkı tutarlar. “Al”ın arkasındaki çocuklar birbirlerinin, “yeşil”in arkasındaki çocuklar da birbirlerinin bellerinden, sıkı sıkı tutarlar.
Öğretmenin ( yada bir çocuğun ) “başla” demesi üzerine, Al kümesi ile Yeşil kümesi çekişmeye başlar. Hangi küme çizgiyi geçer yada koparsa, o küme yenik sayılır.
Kazanan kümedeki çocuklar ellerini tempo ile çırparak “çürük elma, çürük elma” diye bağrışırlar. Aynı anda iki kümede de kopma olursa, bütün çocuklar “çürük elma” diye bağrışırlar.
Çocuklar isterlerse oyun, “bezirgân”ları ve adları değiştirilerek yinelenir.

Kervancılar : — Aç kapıyı bezirgân başı, bezirgân başı
Bezirgânlar : — Kapı hakkı ne verirsin, ne verirsin
Kervancılar : — Arkamdaki yadigâr olsun, yadigâr olsun
Oyun sonunda bezirgânlar : “Bir sıçan, iki sıçan, üç sıçan” diye, şarkısız olarak sorarlar.

Kümes Oyunu


Çocukların sayısı kadar yuvarlak çizilir. Bunlar kümes olur. Her yuvarlak, bir çocuğun iki ayağını alacak genişlikte olur. Öğretmen, her çocuğa bir kümes hayvanı adı verir. Tavuk, kaz, ördek, hindi, vb. Çocuk sayısı çok olduğu için her hayvandan 5-6 çocuk olabilir.
Oyun başlayınca, her kümes hayvanı kendi kümesinde durur. Öğretmen, onlara adlarını söyleyerek seslenince, kümeslerinden çıkarlar, ya serbestçe gezinirler, yada öğretmeni izleyerek gezinirler. Bu sırada da öykünme yaparlar. (tavuk gibi, ördek gibi yürürler.)
Örneğin : Öğretmen, “tavuklar” diye seslenince, tavuklar çıkar, gezinirler. “Ördekler” diye seslenince, ördekler çıkar gezinirler, vb. Gezintinin bir yerinde öğretmen ; “kurt geliyor kaçın” diye bağırır. Çocuklar kaçışırlar, kümeslere girerler. Her çocuk bir kümese girecektir. Kimsenin belirli bir kümesi olmaz. Herkes en yakın kümese girer. Bir kümese iki çocuk giremez.
Çocukların kurttan kaçtığı sırada, öğretmen de bir kümese girer, bir çocuk açıkta kalır. Açıkta kalan çocuk, oyun yinelenirken, öğretmenin yerine geçer, oyunu yönetir. Sonra o bir kümese girer, bir çocuk açıkta kalır, bu kez de o çocuk oyunu yönetir. Oyun böylece sürer.


Ne Yapalım ?


Sayışmayla bir ebe seçilir. Çocuklar halka olup, el ele tutuşup dönerlerken aşağıdaki sözleri söylerler, ebe ortada durmaktadır.
Ne yapalım, ne yapalım
Siz söyleyin biz yapalım
Haydi şöyle oynayalım…
Ebe yapsın, biz yapalım… derler.
Ebe bir hayvan öykünmesi yapar. ( kedi, köpek, tavşan vb.) Halkadaki çocuklar da durup, aynı öykünmeyi yaparlar. Oyun bitince, ebe halkaya katılır, kendi yerine bir ebe seçer. Oyun baştan yinelenir.

Kıskanç Tavuklar


Oyuncular iki kümeye ayrılır, karşılıklı dururlar. Her küme 7-8 kişiyi geçmemelidir. Bunlar birbirinin belinden sıkıca kavrarlar. Kümelerin önünde bulunanlara “anaç tavuk”, arkadakilere de “civcivler” denir. Oyunda amaç, önde bulunan anaç tavuklar, kümenin arkasında duran civcivlerini kaptırmayacak, fakat karşı kümenin arkasındaki civcivi yakalamaya çalışacaktır. Bu sırada bellerinden birbirini tutan çocuklar koparlarsa, o küme oyunu kaybetmiş sayılacaktır.


Eşini Bul Oyunu


Çocuklar, ikişer ikişer eşlendirilir. Herkes eşini tanıdıktan sonra, eşler bahçeye dağılırlar. Öğretmen ;
– Ben işaret verdiğim zaman, kim eşini daha çabuk bulur ve karşıma sıra olursa, onlar oyunu kazanırlar, der.
Öğretmenin işaretiyle istenilen yerde sıralanan çiftler, oyunda başarılı sayılırlar.

BEŞ KÜÇÜK SİNCAP

Beş küçük sincap ağaçta duruyor, (Tüm parmaklar dik, avuç açık tutulur.)

Şişman olan kalkıyor aşağıya bakıyor, (Baş parmak aşağı doğru tutulur.)

İkincisi yanına koşuyor, İşaret parmağı ile baş parmak birleştirilerek daire yapılır.)

Üçüncüsü fındıkları kırıyor, (Parmak şıklatılır.)

Dördüncüsü ağaçta sallanıyor, (Yüzük parmağı ileri geri oynatılır.)

Beşincisi onlara el sallıyor. (El sallanır.)

MİSAFİR

Tık, tık, tık, (Sol el yumruk yapılarak, sağ elin baş parmağına vurulur.)

Kim o, kim o ? (Sağ elin baş parmağı hareket ettirilir.)

Konuk geldi, konuk, (Sol elin baş parmağı hareket ettirilir.)

Ne istiyor konuk ? (Sağ elin baş parmağı hareket ettirilir.)

Bir yatacak yer. (El başa konulur, baş hafifçe yatırılır.)

Dur babama sorayım,

Baba, baba (Sağ elin baş parmağı işaret parmağına değdirilir.)

Efendim, efendim. (Sağ elin işaret parmağı hareket ettirilir.)

Konuk geldi, konuk. (Sağ elin baş parmağı hareket ettirilir.)

Ne istiyor konuk? (Sağ elin işaret parmağı hareket ettirilir.)

Bir yatacak yer. (El başa konulur, baş hafifçe yatırılır.)

Söyle içeri gelsin. (El ile kapı açma hareketi yapılır.)

Allah rahatlık versin. (İki el yanağa konur ve baş hafifçe yatırılır.)

HOROZ

Bu benim horozum (Sağ elin baş parmağı gösterilir.)

Bu da tavuğum. (Sağ elin baş parmağı göstertilir.)

Bunlar da civcivlerim. (İki elin kalan tüm parmaklarını oynat.)

Bunların hepsi de benim. (Eller ile kişi kendisini gösterir.)

Bahçemdeki kümeste yaşıyorlar. (İki el çatı gibi yan yana konulur.)

Sabahları horozumun ötüşüyle uyanırım. (Uyanma hareketi yapılır.)

Tavuğumun yumurtasını alırım. (El yumurta tutar gibi yapılır.)

Annem pişirir ben yerim. (OKUNMUYOR)

ON PARMAK

Benim on parmağım var, (İki elin parmakları gösterilir.)

Hepsi benim. (Eller parmaklar göğüste kavuşturulur.)

Sımsıkı kapar, (Her iki el yumulur.)

Kocaman açarım, (Ellerin parmakları açılır.)

Birbirine kavuşturur,(Eller kavuşturulur.)

Arkama saklarım, (Eller arkaya saklanır.)

Yukarı kaldırır, (Kollar yukarı gerilerek kaldırılır.)

Aşağı indiririm, (Kollar bedenin iki yanına sarkıtılır.)

Sonra kucağımda dinlendiririm. (Eller rahat biçimde kavuşturulur, kucağa konur.)

SAAT

Kolumdaki saat, (Bilek gösterir.)

Tık tık, tık tık ses çıkarır. (Baş çok hafif sallanır.)

Masadaki saat, (Parmaklar kenetlenip, kollar ileri doğru itilir.)

Tik tok, tik tok yapar. (İşaret parmağı sağa-sola sallanır.)

Duvardaki saat. (İşaret parmağı ile duvar gösterilir.)

Ding dong, ding dong der. (Baş iki yana sallanır)

VÜCUDUMUZ

Gürbüz bir parmak (Baş parmak gösterilir)

Ne hoştur sayı saymak

İşte bunlardan iki (iki parmak gösterilir)

İkinin var iki teki.

Şimdi üç oldular, azıcık çoğaldılar

Dört oldular bunlar bakın

Beş kardeş ne güzeldir,

Hepsi de bir eldedir

Bunlar oldu altıparmaklar ne çoğaldı

Altı bir daha yedi, daha sayma bitmedi

Bunlar da sekiz kardeş

Hepsi ikiz kardeş

Şimdi dokuz oldular, parmaklar çoğaldılar.

Parmaklar on oldu,

Eller parmakla doldu.

ON PARMAK

Benim on parmağım var (iki parmak gösterilir)

Sağ elimde beş parmak (sağ elin 5 parmağı gösterilir)

Sol elimde beş parmak (sol elin beş parmağı gösterilir)

Ben onlarla her şey yaparım (iki el açılarak göğüs üzerine konur)

Sayı sayar

Yazı yazarım (parmak ile havada yazı yazılır)

Birbirine kavuşturur (kollar birbirine bağlanır)

Arkamda saklarım (eller arkaya saklanır)

Yukarı kaldırır (eller yukarı kaldırılır)

Aşağı indirir (eller aşağı indirilir)

Yorulunca kucağımda dinlendiririm (eller dizler üzerine konur )

KURBAĞA KARDEŞ

Beş küçük kurbağa oturuyor (bir parmak avuç içine saklanır)

Biri yüzmeye gitti kaldı dört (dört parmak gösterilir)

Biri suya atladı kaldı üç (üç parmak gösterilir)

Üç küçük kurbağa biz ne yapalım dediler

İkisi suya atladı kaldı bir (bir parmak gösterilir)

Bir kurbağa “pek eğlenceli? diyerek suya atladı (suya atlama hareketi yapılır)

Hiç kurbağa kalmadı (parmakların hepsi avuç içine saklanır)

KARDEŞİMİN TOPU

Kardeşimin bir topu var (İki elin bütün parmakları karşılıklı birleştirilerek top yapılır.)

Yumuşacık, yuvarlak (Parmaklar esnetilir.)

Bir de çekici var (Bir el yumruk yapılıp sallanır)

Bak vuruyor yavrucak (İki el yumruk yapılır, üst üste vurulur.)

Borazanı düt..düt.. diye.

Öttürür de öttürür. (Eller boru gibi yapılıp, ağza götürülür.)

Bazen de ceee yapıp,

Herkesi güldürür. (İki el ile yüz kapanıp, açılır.)

ALİ İLE AYŞE

Ali ile Ayşe karşılıklı evlerde oturuyorlarmış. (Baş parmaklar avuç içinde yumruk yapılarak, yumruklar karşılıklı tutulur.)

Bir gün Ali evden dışarı çıkmış. (Baş parmak yumruk içinden dışarı çıkartılır.)

Tepeye tırmanmış, tepeden aşağı inmiş.(El yukarı kaldırılıp, indirilir.)

Sağına bakmış, kimse yok. (Baş parmak sağa doğru hareket ettirilir.)

Soluna bakmış kimse yok. (Baş parmak, sola doğru hareket ettirilir.)

Önüne bakmış, arkasına bakmış, kimse yok. (Baş parmak öne ve arkaya doğru hareket ettirilir.)

Canı sıkılmış, evine geri dönmüş. (Baş parmak avuç içinde saklanıp, yumruk yapılır.)

Ertesi gün Ayşe evden dışarı çıkmış. (Diğer elin baş parmağı yumruk içinden dışarı çıkarılır. )

Tepeye tırmanmış, tepeden aşağı inmiş. (El yukarı kaldırılıp, aşağı indirilir. )

Sağına bakmış, kimse yok. (Baş parmak sağa doğru hareket ettirilir.)

Soluna bakmış, kimse yok. (Baş parmak sola doğru hareket ettirilir.)

Önüne bakmış, arkasına bakmış kimse yok. (Baş parmak öne ve arkaya doğru hareket ettirilir.)

O da evine girmiş. (Baş parmak, avuç içinde saklanıp, yumruk yapılr.)

Bir başka gün Ali ve Ayşe aynı anda dışarı çıkmışlar. (İki elin baş parmakları, yumruk içinden dışarı çıkartılır.)

Tepeye tırmanmışlar, tepeden aşağıya inmişler. (İki el, yukarı kaldırılıp, indirilir)

Arkalarına, önlerine bakmışlar kimse yok. (İki el yana doğru hareket ettirilir.)

Yanlarına bakmışlar kimse yok. (İki el yana doğru hareket ettirilir.)

Diğer yana bakmışlar, birbirlerini görmüşler. (İki elin baş parmağı karşılıklı tutulur.)

Nasılsın Ali? İyiyim Ayşe demişler. (Baş parmaklar karşılıklı hareket ettirilir.)

Birbirlerini yanaklarından öpmüşler. (İki baş parmak birbirine değdirilerek öpme hareketi yapılır.)

Elele tutuşup, oynamaya gitmişler. (Baş parmaklar birbirine yapıştırılır, diğer parmaklar oynatılır.)